Burcu Hanım Elit Yavru çiftliğimizden aldığı Ronin isimli Akita Inu cinsi köpeği ile yeni hayatını bizimle paylaştı. Ronin ile çekilmiş samimi aile fotoğrafları ve büyüme aşamasındaki herşeyini kendi ağzından yazdığı yazıyı sizinle paylaşmak istedik. Ronin ile yeni ailesine mutluluk ve sağlık diliyoruz.
Bir can yoldaşı sahiplenmeye karar verdiğim zaman bunun hem benim hem de sahipleneceğim yavru için doğru olabilmesi adına birçok araştırma yaptım ve en doğru kararı kendimce bir Akita Inu yavrusu olarak belirledim. Karakterinin, benim karakterime çok yakın olması beni Akita Inu yavrusu sahiplenme konusunda iyice isteklendirdi. Bir sonraki adımım nasıl sahipleneceğim konusu ile ilgiliydi. Araştırmalarım beni Elit Yavru’ya yöneltti ve Adem Bey'le tanışma imkanını sağladı. Adem Bey'in gerek tecrübesi, gerek ilgisi doğru bir kişiyle irtibata geçtiğimin hissiyatını uyandırdı. Ama Adem Bey ile ilgili olarak en önemli düşüncem, köpeklere değer vermesi ve köpeklerin psikolojisinden çok iyi anlamasıydı. Hayatımı paylaşacağım can yoldaşımın doğru bir seçim olması konusunda her konuşmamızda beni uyardı. Evde bakabileceğim ilk köpeğim olarak çok zor bir ırk seçtiğimin farkındaydım ama ne istediğimi de gayet iyi biliyordum.
19 Eylül 2013 tarihinde 4 haftalık olan çirkin oğlumun fotoğrafını görmem, bir süreliğine hayal kırıklığı yaşamama sebep oldu diyebilirim.Ronin adını vereceğim yavrunun gelme süresinde de Adem Bey'in sabrını ve tahammülü bir hayli zorladığımın da farkındaydım. Ama huyum itibariyle Adem Bey her zamanki gibi kişiliğinden ödün vermeyerek,Ronin’in Ankara’ya gelene kadar ki sürecinde sabırla bütün kuşkularımı giderdi. Bu konuda da Adem Bey'e sonsuz teşekkürlerimi iletmeyi de bir borç bilirim.
Hem hayatımı paylaşacağım köpeğe karşı merak, hem de bir an önce bir araya gelme istediği zor bir ırkı nasıl şekillendirmem gerektiğinin önüne geçmiş bulunuyordu. Lakin,31 Ekim 2013 tarihinde Ronin ile ilk karşılaşmam bütün bu düşüncelerimi ortadan kaldırdı. Aslında işin en zor kısmı bundan sonra başlıyordu. Karakteri itibariyle sert ve inatçı mizaca sahip olan bir Akita Inu cinsine sahiptim. Ama o kadar şanslıydım ki eve geldiği ilk andan itibaren bütün sevecenliği ile hiçbir zorluk yaşamadan birbirimize alıştık. İlk olarak otur komutunu öğrendi. Kısa sürede tuvalet eğitimini alarak, belirlediğim yere tuvaletini yapmaya başladı. O ufacık enikte başına buyruk bir lider özelliği vardı ama evde kimin lider olduğunu da çok iyi biliyordu ve itaat etmeyi istemeyerek de olsa öğrendi.
Yemek ve oyun konusunda oldukça dikkatli davranmam gerektiğini yaptığım araştırmalarımdan çok iyi biliyordum. Onun için yemek yerken gerek önündeki mama kabını önünden alarak, gerek ağızından oyuncaklarını alarak bu konuda kendisine müdahale edebileceğimi öğrettim. Oyun oynarken ise kesinlikle sert bir oyun oynama tekniği sergilemedim. Bazen oyun esnasında farkında olmadan sertleştiğinde ise Adem Beyin de tavsiyeleriyle gerekli müdahaleyi yaparak bu sıkıntıları da ortadan kaldırdım. Aşıları bitene kadar ki süreçte eve gelen misafirlerimle sosyalleşme adına ilk adımlarımızı atarak kendisi ile oyun oynama ve kendisini sevdirme imkânı sundum.
Aşılarını tamamlandıktan sonraki dönemde ise diğer köpeklerle, hayvanlarla ve insanlarla,tanıştırarak, oynatarak ve sevdirerek sosyalleşmesinisağladım. Çok oyuncu bir yavruydu ve bu konularda da her hangi bir zorluk yaşamadım. İnadının dışında zeki bir hayvan olması, kuralların ne olduğunu gayet iyi bilmesi ise benim üzerime düşen sorumluluğu daha da kolaylaştırdı.
Ailemden ayrı bir şehirde yaşamam sebebiyle onun aile üyelerini nasıl kabul edeceği konusundaki tereddütlerimi de ortadan kaldırdı. Bütün sevecenliği ve şımarıklığı ile ziyaretimize gelen aile fertlerimizi de en iyi şekilde misafir ediyoruz. Ronin ve ailem arasında ki iletişimin de kuvvetli olması beni haliyle mutlu ediyor, hatta bu durum biraz kıskançlık hissi bile uyandırıyor. Zaman zaman pabucum dama atılmış gibi hissediyorum. Ronin’e asla bir köpek sahiplendim gözüyle bakmadım. O benim hayatımda önemli bir fert olarak yerini aldı. Kendi hayatımı ve onun hayatını ortak bir payda da birleştirdim diyebilirim. En büyük avantajımise 1 yaşına girene kadar birlikte bol bol vakit geçirmemiz oldu. Ronin’inbu süreçte ki her anını gün ve gün gözlemleyebilmek benim için hem heyecan vericiydi hem de onu daha iyi anlayabilmem adına büyük bir adım oldu.
Ronin'den önce hayatımda ki sorumlulukların ne olduğunu gayet iyi biliyordum ancak Ronin'le birlikte sorumluluğun farklı yönlerini de öğrenmiş oldum. Günlük hayatın rutinine karşı, daha aktif bir insan olmamı sağladı ve motivasyonumu daha fazla arttırdı. Evet, o evde sabırsız bir şekil de işten dönmemi bekleyen sağdık bir dost da benim için, karşılıksız sevgi besleyen bir canlı da... Belki de dünyanın en iyi sahibiyim gözünde ama benim için en önemlisi; köpeğimin mutlu olabileceği en iyi ortamı, onun için sağlamaya çalışmam. Ona, sevgisinin karşılıksız olmadığını her an hissettirmem, bana ne anlatmak istediğini anlayabilmem. Onun için korkmam, kaygılanabilmem, yaptıklarıyla mutlu olabilmem, heyecan duyabilmem ve hatta hatalarına kızabilmem... (Sanırım ebeveyn olmak böyle bir şey olsa gerek)JRonin’den önce belki bütün bu yaşadığım duygularım ön planda olmamıştı ama şu anda bu duyguları belki de daha fazlasını yoğun bir şekilde yaşıyorum.
Aramızdaki bağın gittikçe kuvvetlendiğini görmemek mümkün değil. Daha birbirimize öğreteceğimiz, birbirimizden öğreneceğimiz çok fazla şey var. Ve gün geçtikçe paylaşacağımız güzel anılarımızla bütün bunları yaşayacağımıza gönülden inanıyorum… Bana kendimi ve Ronin’i anlatma imkanını sağlayan Elit Yavru ailesine ilgi ve alakalarından dolayı çok teşekkür ederim.
Burcu GÖNEN
