Köpeğinizin sosyalleşmesi için eğitim derslerini beklemenize gerek yok aksine bunu aile içinde yapmak çok daha verimli olacaktır. Onu okul, mağazalar, sahil, orman, park gibi farklı yerlere götürün. Çünkü ileride böyle yerlere gitme olasılığı yüksektir.
Her gün farklı bir yere gidin ve bunu günlerce tekrarlayarak aynı yerlere gitmeyi sürdürün. Gittiğiniz yerde 5-10 dakikadan fazla kalmanıza gerek yok çünkü köpeğinizin seslere, görüntüye ve kokuya alışması için bu kadar zaman yeterli. Aşı takviminden dolayı başka köpeklerle bir arada durması yasaksa onu yanınızda güvenli yerlere götürebilirsiniz. Bu size ya da veterinerinizin yerel riskleri de göz önüne alarak tavsiyesine kalmış bir durumdur.
Sakin olun:
Yavru köpeklerin belirli korkularının bulunduğu periyotlar vardır bu yüzden yeni deneyimlere karşı savunmacı bir tavır sergileyebilirler. Bu köpeklerin başlarını belaya sokabilecekleri ve etrafta gezebilir oldukları dönemlerde doğal savunma mekanizmasıdır. Ancak savunma mekanizmasını dikkate alarak sosyalleşmeye sekte vurulmaması gerekir; aksine her yeni deneyim sakince ve pozitif bir şekilde sunulmalıdır. Köpekler diğer köpeklerin davranışlarını tolere etmek ya da yabancı insanların dokunuşlarına katlanmak zorunda değildir. Bunun yerine her türlü insan ile sosyalleşmesi gerekir; küçük şeylerin yavru köpeklerde büyük farklar yarattığını unutmamak gerekir.
Kel, az saçlı, sakallı, tamamen sakalsız, çantalı, çantasız, eldivenli, şemsiye taşıyan, uzun, kısa, erkek, kadın gibi farklı tipte ve cinste insan ile karşılaşmış olmaları gerekir. Araba, motosiklet, bisiklet, tekerlekli sandalye, puset gibi araçları gördüklerinde, özellikle yeni deneyimlerinde köpeklerin bu yeni aletleri ve durumları algılamaları için biraz zaman verilmelidir. Yaşananların kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe geçişini ifade eden bir dönem vardır ve bu dönemde aceleye gerek yoktur. Köpeğinizin karşılaştığı her şeyi özümsemesi için zamana ihtiyacı vardır.
Yakın Çevre:
İnsanlarla yakın temasta bulunmaktan çekinmeyen arkadaş canlısı bir köpeğiniz varsa, kafasından olmamak koşulu ile yanağından veya karnının yanından hafifçe dokunulabilir. Ancak uzun uzadıya okşanmamalıdır: çünkü köpeğinizin herkesin üzerine zıplayan o aşırı sosyal köpeklerden olmasını istemiyorsanız bunu yapmayın, özellikle ileride büyük bir köpek olacaksa. Yabancı insanları bir eğlence aracı olarak görmemeli. Kimsenin köpeğinize yiyecek vermesine izin vermeyin, aksi halde her gördüğü insana yiyecek almak için yaklaşmaktan çekinmeyecektir.
Başlangıçtan itibaren, köpeğinize hitap edildiğinde ya da selam verildiğinde aşırı tepki vermemesi gerektiğini öğretebilir ancak belirli yaşlarda böyle bir durum köpeğin sakin olmayı öğrenmek yerine daha da çok heyecanlanmasına neden olabilir. Her hareketi dominant bir şekilde değil aksine pozitif ve sakin bir şekilde kontrol altında tutmalısınız. Eğer insanlar sizin yaptığınızın aksine onları hareketlendirmeye çalışıyorsa buna izin vermeyin. Çevrenizdekilere köpeğinize yeni davranışlar öğretmeye çalıştığınızı anlatın; birçoğu özellikle yavru köpeklerle tuhaf ses çıkararak, zıplayarak, çocuksu hareketlerle oyun oynamaya çalışırlar. Tabi bu hareketlerin sonunda kazanılan davranışlarla uğraşması gereken siz olursunuz. Kasten yapmamalarına rağmen bu tarz insanlar bu tip hareketleri tekrarlayarak, köpeğinize yanlış mesaj vermiş olurlar.
Her gün kendinize köpeğinizin yavru olma döneminin geçici olduğunu ve çok geçmeden yetişkin olacağını hatırlatın. Bu yüzden, sizin planınıza uygun bir yetişkin olması için izin vereceğiniz ve yasaklayacağınız girişimlerin farkında olun. Büyük bir köpeğin yapmasını uygun bulmadığınız hareketleri, küçük köpeğinizin de yapmasına izin vermeyin. Sesli vereceğiniz tutarlı ve istikrarlı her komut, uyumlu bir köpeğiniz olmasını sağlar çünkü bu şekilde kendinden beklenileni bilir.
Dikkatiniz Diğer Köpeklerde Olsun:
Diğer köpekler çok hareketli olabilir; bu demektir ki kendi köpeğinizin aldığı eğitimi almadıkları için ona benzemeyebilirler. Köpeğinizi koşmaya, hırlamaya (bir sorun değildir), ısırmaya (bir sorundur) davet edebilirler. Bu yüzden onlarla herhangi bir iletişime geçmeden önce köpekleri izleyip yavruya nasıl davrandıklarını anlamak iyi fikirdir. Eğer köpeğinizi sevmeyecek olurlarsa zaten bunu sergileyecek davranışlar çok geçmeden göstereceklerdir.
Sahibinin sözünden çok köpeğin yaptıklarına güvenmenizi tavsiye ederiz; çünkü birçok insan köpeğinin sorunlu bir köpek olmadığını, çok şirin olduğu için minik köpeğinize şefkatle yaklaşacağını söyler. Ancak köpeğin kendisi sahibi ile aynı fikirde olmayabilir. Tek bir kötü an bile minik köpeğinizin o tip köpeklerden hayatı boyunca korkması için yeterli olacaktır. Bunu göz ardı etmemeniz gerekir çünkü birçok insan köpeklerini başka köpeklerini üzerine salmaktan çekinmeyebilir.
Yetişkinlik Dönemini Unutmayın:
Evde aynı kurallar geçerlidir. Köpeklerin üzerine zıplamasından hoşlanmayan insanlara göre yavru köpekler zaten ilgi çekicidir. Bu köpeğinizle hiç oynamayın demek anlamına gelmiyor. Onunla oynarken ileride yetişkin bir köpek olacağını unutmayın. Oyun kaba ve hırpalayıcı değil, sakin ve kontrollü olmalıdır. Köpeğinizin dişi size değdiği ve patileri vücudunuz ile fazla temas ettiği anda oyunu durdurmalısınız. Köpeğiniz elinizdeki herhangi bir şeye doğru hamle yapmamalı, kıyafetinizi çekiştirmemeli ve havlamamalı; insanların hassas varlıklar olduğunu, kolayca incinebileceklerini anlaması gerekir. Bahsedilen bu hareketleri yaparsa ya onun kısa süreliğine oyuna ara vermesi ya da sizin 10 saniyeliğine odadan ayrılmanız gerekir. Eğer vereceğiniz ara çok daha fazla olursa, köpeğiniz verilen aranın neden kaynaklandığını unutur ve yaptığınız girişim hiçbir işe yaramaz.
Tıpkı küçük çocuklar gibi köpeklerin yavrularının da dikkatleri pamuk ipine bağlıdır. Herhangi bir taşkınlık durumunda yavru köpeğinizin dikkatini herhangi başka bir nesneye çekmeniz çok kolay olacaktır. Bu içi gazete parçalarıyla dolu basit bir kutu bile olabilir. Böylelikle sessizliği sağlamanız içten bile değildir. Kısa bir eğitim ya da oyunun sonuna geldiyseniz (ki dikkatleri çok kısadır) başka bir konuya geçiş yapmak için bir fırça ile tüylerini tarayabilir ya da ona masaj yapabilirsiniz.
Sakin ve Kontrollü:
Eğer çocuğunuz var ise köpeğinizin sakin olması gerektiğini onlara iyi anlatın. Aksi halde köpeğiniz her gördüğü çocuk ile koşabileceği, onlarla zıplayabileceği sonucuna varabilir. Yaşı büyük çocuklar bu konuda harika olabilir çünkü köpeklerle yapacakları şey; kitap okumak, puzzle yapmak, ödüllü ve sessiz oyunlar oynamak olabilir. İşte bu ödüllü bölüm, minik köpeğinize uygun zaman geçirmek konusunda çok iyi bir yardımcıdır.
Küçük çocuklar ise kendi heyecanları ile daha çok ilgilendikleri için köpeğinizin bu anlamda ihtiyaçlarına aldırmazlar. Bu yüzden eğer birlikte zaman geçireceklerse bu sürenin çok uzun tutulmaması gerektiği ya da kontrollü olması gerektiği açıktır. Köpeğinizin küçük bir çocukla yapabileceği en iyi aktivite yürüyüştür.
Yürüyüş:
Yürüyüş süresi köpeğin kaç aylık olduğuna bağlıdır. Her ay için bu süreye beş dakika diyebiliriz. Hatta bazı türler, cüsselerine göre daha fazla ya da daha az süreye ihtiyaç duyabilir. Yürüyüşte amaç her gün farklı yerlere gidip, köpeğinizin etrafı koklamasına ve kısa yürüyüşler yapmasına izin vermelisiniz. Çünkü ilk dönem yürüyüşlerinin asıl amacı fiziksel egzersizden çok zihinsel egzersizdir. Beyin egzersizleri zorludur ancak bu kadarı yeterli olacaktır. Sizinle birlikte yürümesinin eğitimini öncelikle bahçenizde yürüyüş yaparak başlayabilirsiniz. Sonrasında sizinle zaman geçirmeyi sevdiği için dışarıya bile çıksanız peşinizden ayrılmayacaktır. Yetişkinlik öncesi dönemde bulunan köpeklerin bağımsızlık duygusu olduğundan (eğitim almış olmasına rağmen) tasma ipi ile yürümek zorunda kalabilirsiniz.
Eğer köpeğiniz arabada olmaktan rahatsız oluyorsa, onu arabada yolculuk etmeye zorlamayın. Öncelikle onu arabanızın arkasında besleyin, onunla oynayın; böylelikle araba ile yolculuk yapma fikrine olumsuz bir yaklaşım edinmemiş olur.